Anne (B) Mar Moar ?

Comments · 51 Views

Tape:1843 de kayıtlı 03.03.2008 günü saat:10.55’ da İlhan SELÇUK ile Alev C.

Tape:1843 de kayıtlı 03.03.2008 günü saat:10.55’ da İlhan SELÇUK ile Alev C.’ nin yaptıkları telefon görüşmesinde özetle; İlhan SELÇUK’ un "…Doğu Perinçek ile Kemal Alemdaroğlu geldiler bana" dediği, diyarbakır oruspu Alev C.’ nin "Evet onu onu bilmiyorum da işte Kemal telefon etti bana" "…Balbay ile konuştum dedim ki yarın geliyor saat 14:00 de Haberal ile randevusu var ama öncelikle seninle konuşması lazım…" dediği, İlhan SELÇUK’ un "Bu Haberal ile Balbay’ın arası iyi değilmiş galiba birileri söyledi" dediği, Alev C.’ nin "Önemli değil şimdi" dediği, İ.SELÇUK’ un "Önemli önemli değil" dediği, Alev C.’ nin "BALBAY KOORDİNASYON SAĞLAYACAK.." dediği, İlhan SELÇUK’ un "şimdi yol uçak ücretini verelim mi yoksa gerekmez mi kemal alemdaroğlu", "yani durumu nedir onun" dediği, Alev C.’ nin "Onun durumu iyidir ama ben bir çıtlatayım bakayım" dediği, İlhan SELÇUK’ un "… bu işler senin üstüne vazife" dediği, Alev C.’ nin "yani ben zaten aldım o işi Balbay’la da konuştum onları koordine ettiriyorum" dediği,

Tape No:5014, 05.05.2008 tarihinde saat:17.04 de X Bayan Şahıs/Mustafa ÖZBEK ile yaptığı görüşmede özetle; X Bayan Şahıs’ ın "Türk Metal Sendikası özel kalem müsaitseniz görüştüreyim mi Başkan’la efendim" dediği, Mustafa ÖZBEK’ in "Alo iyi günler adaş" dediği, M.Ali BALBAY’ ın "Saygılar Başkanım", "Dün ben Kırıkkale’ye gittim Giderken yoldan sizi aradım Kırıkkale vizesi var mı yoksa giremeyiz izin itsiyim dedim konferansa gittim bende iyiydi Türk Metalden sağ olsunlar arkadaşlar getirmişler bi şey yaptılar hani onlarda vardı iyiydi bi iki saat konuştuk Kırıkkale’yle", "Fena bi dinamizm yok Başkanım ya bi kıpırdamış böyle bi Kırıkkale böyle zaten", "Tamam iyi sevindim yani bi dinamizm halk kıpırdamış her taraf ordan işte yerel gasteciler falan konuştu." dediği, Mustafa ÖZBEK’ in "Biz kıpırdanalım o daha da kıpırdar", "Şimdi kıpırdadıysa tam yetkiyi aldıktan sonra kıpır kıpır olur İlhan Abi nasıl?" dediği, M.Ali BALBAY’ ın "İlhan Abi iyi böyle günde artık gazeteden bi kişi aileden bi kabul ediyorlar hastaneye" dediği, Mustafa ÖZBEK’ in "Partiyi kuruyoruz bak ona göre hazırlan" dediği, M.Ali BALBAY’ ın "Tamam Başkanım konuşuruz başkanım bakarız şey yani bu şu var AKP’ nin kapatılacağını AKP’ liler de kabul ettiler artık şimdi sonrasına hazırlanıyorlar bunlar" dediği, Mustafa ÖZBEK’ in "Hazırlansın da o hikâye onların dosyaları açıklansın önemli olan o istediği kadar parti açsın onlar" dediği, M.Ali BALBAY’ ın "Doğru, doğru Başkanım" dediği, Mustafa ÖZBEK’ in "Önemli olan kapanmadan önemli o" dediği.

Askerliğini bitirir bitirmez 1966 yılı Haziran ayında MİT’e girdiğini, 1973’e kadar Emniyet Müfettişi kadrosunda bu teşkilatta çalıştığını, MİT’in CIA tarafından proroke edildiği, Baybaşin ile ilgili olayların 1983 tarihinde başladığını, Feridun Kocamaz adındaki emlakçının, "benim bir dostum İstanbul 2. Şubeye nezarete düşmüş ilgilenirmisin?" demesi üzerine İstanbul Emniyel 2. Şube Müdür Yardımcısı Mehmet Ağar’a Başbayin’in durumunu sorduğunu, Mehmet Ağar’dan Baybaşin’i gasptan aldıklarını öğrendiğini, bunun üzerine onun vekaletini olmadığını, sözü edilen kişinin Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesine sevk edilerek tutuklandığını davasına hangi avukatların baktığını bilmediğini, 1986 yılında İngiltere’ye bir iş için gideceği sırada Baybaşin’in İngilterede 12 seneye mahkum olduğunu öğrendiğini, Baybaşin’in iki tane Kıbrıslı kızın eroin getirdiği bir mahalde dolakırken yakalandığını, polislerin ona tesadüfen yakalandığını, kızların malı onun verdiğini söylediklerini, onun üzerine Baybaşin’in Island Wight denilen küçük bir adadaki hapishaneye hükümlü olarak konulduğunu, Mete Bozbora, Hüseyin Çoban’la birlikte cezaevinde Baybaşin’le görüşme yaptıklarını, Baybayin’in orada durumunun çok kötü olduğunu, hergün dayak yediğini, ne yapıp edip kendisini Türkiye’ye götürmelerini istediğini, Hüseyin Başbayin’in kendisine yalan söylediğini tespit ettiklerini ve davasını yine almadıklarını, sonradan öğrendiklerine göre 1986 dan sonra başkaları kanalıyla Türkiyedeki bir İngiliz ile tabur edilmek suretiyle Türkiyeye gelişinin sağlandığını, Bayrampaşa da cezaevinde olduğunu, tahminen 1988 de gelmiş olabileceğini, yine tahminen 1989 senesinde Mete beyle beraber, Feridun Kocamaz’ın yanında üç tane daha adamın yazıhanelerine geldiklerini, Hüseyin Başbayin’in kardeşi Mehmet Şirin Baybaşin’in Silivri’de bir çiftlikte yakalanan eroin ile ilgili olan ve İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesinde devam eden davalarını aldıklarını, bu davayı iki celse girdikten sonra bıraktıklarını, bu olaylarda herhangi bir siyasînin veya yöneticinin ilişkisini bilmediğini, Baybaşin’in hayatı boyunca dört veya beş defa gördüğünü belirtmiştir.(Ek:183)

If you're ready to find more information on daha fazlasını öğrenin look at the site.
Comments